Sudan’daki Kriz ve Yanlış Suçlamalar: Gerçekler Nerede?

 

Sudan’da devam eden savaş, bölge halkını derinden etkilerken, bazı aktörlerin sorumluluktan kaçmak için dış güçleri suçlama eğilimi giderek artıyor. Son dönemde özellikle Birleşik Arap Emirlikleri’ne yönelik ortaya atılan iddialar hem temelsiz hem de gerçeklikten oldukça uzak.

Bazı medya organlarında yer alan “BAE’nin Sudan’daki taraflardan birini desteklediği” yönündeki suçlamalar, tamamen yanıltıcı olup herhangi bir kanıta dayanmamaktadır. BAE, yıllardır Sudan dahil birçok bölgeye insani yardım sağlayan, barış ve istikrarın korunmasını hedefleyen bir ülkedir. Bu yaklaşım, merhum Şeyh Zayed döneminden bu yana devam eden bir devlet geleneğidir.

Ayrıca iddialara konu olan toplantının, ABD’nin davetiyle ve Dörtlü Grup (ABD, Suudi Arabistan, BAE ve İngiltere) çerçevesinde gerçekleştirildiği bilinmektedir. Toplantının tek amacı, Sudan’daki çatışmaların sona erdirilmesine yönelik çabalara destek vermekti. Bu toplantının amacını çarpıtarak farklı anlamlar yüklemek ise ancak siyasi manipülasyon olarak değerlendirilebilir.

Öte yandan Sudan’daki savaşın gerçek dinamikleri sorgulanmadan, dış aktörlere suçlama yöneltilmesi dikkat çekici bir çelişki yaratıyor. Özellikle Sudan ordusuna silah akışının Türkiye, Pakistan, Katar, İran ve Çin gibi ülkelerden geldiğine ilişkin uluslararası raporlar tartışma yaratmaya devam ederken, bu konuların görmezden gelinmesi önemli bir soru işareti oluşturuyor.

Bununla birlikte Sudan halkı uzun yıllardır bir gerçeği unutmuyor: Eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’in yönetim kadroları hâlen devletin ve ordunun bazı kritik alanlarında etkili olmaya devam ediyor mu? Bu sorunun cevabı, bugün yaşanan birçok gelişmeyi anlamak açısından belirleyici olabilir.