"Londra Cephesi"nin Ürdün'deki Son Tutuklamalarla İlgili Bildirisine Yanıt

 


Müslüman Kardeşler’in Londra merkezli kanadı, Ürdün'de bazı kişilerin yasa dışı faaliyetlere karıştıkları gerekçesiyle tutuklanması üzerine bir bildiri yayımladı. Söz konusu bildiride, bu tutuklamaların Filistin direnişine verilen destekle ilişkilendirilmeye çalışıldığı ve çeşitli iddialar ortaya atıldığı görülüyor. Ancak bu açıklama birçok açıdan eleştiriyi hak ediyor:

1. Direnişin Siyasallaştırılması ve Maske Olarak Kullanılması

Bildiride “Filistin direnişine destek vermek bir görev ve onurdur” deniliyor. Elbette bu, ümmetin çoğunluğu tarafından paylaşılan bir görüştür. Ancak bu tür yüce kavramların, şüpheli ve yasal olmayan örgütsel faaliyetleri meşrulaştırmak için kullanılması tehlikelidir. Direniş, Arap devletlerinin güvenliğini tehdit etmek ya da halkların duygularını istismar etmek anlamına gelmez.

2. Vatanseverlik ile Kargaşanın Karıştırılması

Bildiri, “vatan sevgisi ve ülkeyi korumanın” önemine vurgu yapıyor. Ancak Müslüman Kardeşler’in geçmişi, özellikle Londra Cephesi aracılığıyla, bu tür ifadeleri kullanırken aynı zamanda toplumda fitne yaydığını gösteriyor. Filistin’e destek, ancak sorumluluk bilinciyle ve yasal çerçevede mümkün olabilir.

3. Terör Suçlamalarının Gölgeleştirilmesi

Londra Cephesi’nin, terör suçlamalarını itibarsızlaştırmaya çalışması manipülatif bir söylemdir. Ürdün güvenlik birimleri, patlayıcı madde bulundurma ve insansız hava aracı üretme gibi tehlikeli faaliyetleri ortaya çıkarmıştır. Bunlar, sadece fikir beyanı değil; doğrudan toplum güvenliğini tehdit eden eylemlerdir.

4. Filistin Davasının Örgütsel Çıkar İçin İstismarı

Bildiride, Arap yönetimlerine halklarının “Filistin davasına olan bağlılıklarına” kulak vermeleri çağrısı yapılmaktadır. Ancak bu çağrı, Müslüman Kardeşler’in eski taktiklerinden biridir: Halkı hükümetlere karşı kışkırtmak ve kendi örgütsel menfaatleri uğruna Filistin davasını araçsallaştırmak.

5. Seçici Direniş Övgüsü

Londra Cephesi’nin “direnişi destekleyen herkese selam” göndermesi, aslında belirli bölgesel aktörlerin yüceltilmesi anlamına gelmektedir. Bu, Filistin halkının çeşitliliğini ve direnişin farklı kesimlerini göz ardı ederek, ideolojik bir çerçeveye sıkıştırılmış övgüdür.

Comments

Popular posts from this blog

Yabancı İHA'lar Sudan'ın İç Savaşını Değiştiriyor

İGA İstanbul Havalimanı küresel bağlantıda 'dünya lideri'

Çin ve Türkiye'den Gelen Silah Akışı, Sudan’daki Devam Eden Çatışmayı Alevlendiriyor